Ana Sayfa / Tarih / İran'da Kuresunniler / Güney Azerbaycan ve Kürt Sorununda ki Küresünniler

Güney Azerbaycan ve Kürt Sorununda ki Küresünniler

Güney Azerbaycan Batı Bölgesinin Demografik Yapısı
Giriş
Güney Azerbaycan’ın batı bölgesi jeopolitik konumu ve demografik yapısı nedeniyle özellikle son yüzyılda ağır facialarla karşı karşıya kalmıştır. Büyük güçler, çıkarları doğrultusunda yürüttükleri yıkıcı faaliyetlerde bölgedeki azınlıkları kullanmışlar ve bölgeyi ağır insani ve ekonomik zarara uğratmışlar. İngiltere, Fransa ve Rusya’nın kütüphanelerinde Kürt tarihi, kültürü ve aşiret yapısı hakkında yazılmış olan on binlerce kitap, makale ve Kürt enstitüleri bu siyasetin bir göstergesidir.

Azerbaycan’ın batı bölgesinde Azerbaycan Türklerinin yanısıra bölgenin kuzeyinde Ermeniler ve Asuriler; güneyinde ise Kürtler yaşamaktadır. Bu etnik gruplar özellikle Kürtler, baştanımazlık ve isyanları ile kalıcı sorunlarla karşı karşıya bıraktıkları bölgenin büyük ölçüde demografik yapısının değişmesine sebep olmuşlar. Kürtler 400 yıllık tarihi bir surede kontrol altında olmayan sınırlardan Güney Azerbaycan arazisine girmişler. Aşiret yapısına sahip olan Kürtler süre gelen konar göçer hayat tarzı, iç ve dış savaşlar, kıtlık ve başka sebeplerden dolayı Azerbaycan’ın batı bölgesine göçmüş ve bu göç 1990’lara kader devam etmiştir. Eskiden Türkiye-Azerbaycan sınırlarının sadece dağlık bölgelerinde göç halinde yaşayan Kürtler, günümüzde Makı, Hoy, Salmas, Urmu, Sulduz, Koşaçay (Miyandoab), Sayınkale ve Tikantepe çizgisinin batısındaki ovalara yayılmış ayrıcabelli bir oranda da bu şehirlere yerleşmişlerdir, I. dünya savaşından itibaren Azerbaycan toprakları üzerinde arazi iddiasında bulunmaktadırlar ve bu doğrultuda organize bir şekilde çalışmalar yürütürler.

Şeyh Obeydullah Şemzini, Simko ve Ömer Han Şakak gibi yağmacı Aşiret ağalarını Kürt bağımsız harekatının banisi ve Kurt halkının kahramanları olarak tanıtıyorlar. Uydurma Mahabad Cumhuriyeti’ni ilk bağımsız Kürt devleti olarak tanımlıyorlar. Yazdıkları ve yazdırdıkları kitaplarda Azerbaycan’ın batısını büyük Kürdistan’ın bir parçası, Mukri Kürdistanı, Kuzey Kürdistan olarak adlandırıyorlar.
Bu çalışmanın amacı tarihi senetlere dayanarak Kürtlerin Azerbaycan arazisine göç ettiklerini, yaşadıkları bölgeleri, nüfusları ve Azerbaycan’da yayılma nedenlerini incelemektir.

Güney Azerbaycan ve Batı Bölgesinin Genel Durumu
Tarihi kaynaklara göre Güney Azerbaycan arazisi en az 170 bin km kare alanla günümüzde Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Hemedan ve Kazvin eyaletleri, Bicar, Gurve, Astara bölgelerini kapsamaktaydı. Bölge nüfusunun 15-16 milyon olduğu tahmin ediliyor. Azerbaycan Türkleri bölge nüfusunun %90’ ını oluştururlar.
1937 yılında merkezi devletin siyasi hedefi doğrultusunda etnik bölgeler yeni idari birimlere bölünerek 10 yeni ustan (eyalet) oluşturuldu ve Güney Azerbaycan arazisi 4 ustan haline getirildi:

1. Zencan, kazvin ve astara ustanı

2. Tebriz -Erdebil ustanı

3. Urmu, Hoy, Savukbulak, Marağa, Bicar ustanı

4. Hamadan ustanı. Bu taksimat zaman içerisinde defalarca Azerbaycan’ın aleyhine değiştirildi.

Zencan’dan ilk önce Astara bölgesi alınıp Gilan ustanına verildi. Devrimden sonra da Kazvin bölgesi yeni bir ustan haline getirildi ve 3. Ustan (Doğu Azerbaycan)dan koparılan Erdebil bölgesi Erdebil ustanı olarak karşımıza çıktı. 4. Ustan (Batı Azerbaycan)nın Bicar, Gerus ve Gorve bölgeleri Kürdistan eyaletine verildi.
Batı Azerbaycan çeşitli taksimattan sonra bugün 45 bin Km kare alanı kapsıyor. Kuzeyden, Kuzey Azerbaycan, Batıdan, Türkiye, Güney batıdan Irak ile dış sınırları bulunuyor. Ayrıca Doğudan, Doğu Azerbaycan, Güney doğudan Zengan ve Güneyden Kürdistan eyaletler ile iç sınırları bulunmaktadır. Nüfusu tahminen 3.020.893 civarındadır. Bu nüfusun yaklaşık 1.574.730’u şehirlerde, 1.331.735’i köylerde ayrıca 114617’si de göç halinde yaşamaktadır. Batı Azerbaycan 14 vilayet, 30 Şehir, 36 İlçe , 109 Köy Merkezi ve 3737 Köyden oluşur. Merkezi, Güney Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Urmu’dur.
Azerbaycan’da Kürtlerin Tarihi Menşei
Tarihi kaynaklar Kürtlerin nereden geldiği, nerelere yerleştiği ve nüfusu hakkında bilgi vermiştir. Haddon’a göre Kürtler İran’a dışarıdan gelmişler ve Türklerden çok sonra bu bölgelerde yerleşmişler. Ayrıca Arnold Wilson Kürt aşiretlerinin Osmanlı topraklarından Azerbaycan’a geldiğini yazıyor. Garsten Niebuhr göçebe Kürt aşiretlerinin sayısının çok olduğunu yalnız anavatanleri değil, Suriye ve Acem’e dağıldıklarını yazıyor. Makı, Çaldıran, Hoy, Salmas ve Urmu Kürtlerine Şakak denilir ve Anadolu’da yaşayan Kürtleri boyularındandırlar. Sulduz, Hana, Savukbulak, Bukan, Sayınkala’da yaşayan Kürtler ise Mezopotamya kökenlidirler. Bu aşiretler Mokri, Şakakan, Herki, Mamış, Zaza, Milan, Dehbokri, Celali ve diğer aşiretlerden ibarettir. 16. Yüzyılın sonuna doğru Yazılan, Kürt aşiretlerinin tarih ve coğrafyasını anlatan ve Kürt tarihinin araştırmasında ana kaynak konumunda olan Şerefname (geniş Kürdistan tarihi) kitabında, bugün Savukbulak bölgesinde geniş bir araziyi iyelenen Mukri’lerin Osmanlı arazisinde Zül şehri (şehre Zur günümüzde Irak topraklarında) çevresinde bulunan Mukriye aşiretine dayandığı yazıyor. Rivayetlere göre Baban paşalarının ailesine mensup Seyfettin adında bir kişi Baban aşireti ve başka Kürt aşiretlerini toplayıp Azerbaycan’da Deryaz bölgesini Çabuklu Türklerinden alarak oraya yerleşti. “Seyrül_ekrad” kitabının yazarına göre de Mukri aşireti 16.yuzyılın sonlarında Osmanlı toprakları ve kuzey Mesopotamiya Eben Ömer adası (bugünkü Suriye)’ndan Azerbaycan arazisine göç etmişler. Yazara göre ilk kere Baban ailesinden Babamir adlı bir kişi Savukbulak’ı Azerbaycan Türklerinden almış ve sülalesi zaman içerisinde bu bölgeye hüküm sürmüşler. Kacar dönemine kader Mukri aşireti Avşar Birliğinin üyesiydi ve 1882 yılında birliğin Beyler beyi Muhammet Guluhan Savukbulak Bölgesinin idaresini Donbili Türklerinden alıp Budak Han Mukri’ye vermiştir. Mahabad Tarihçesi’nin yazarına göre Osmanlı Kürtlerinden oluşan Belbas birliği 18.yüzyılda Osmanlıdan (bugünkü Irak Topraklarından) Bapir ağa önderliğinde Azerbaycan’ın İletimur bölgesine göç eder. Belbas birliği Mamış, Mengur ve Piran aşiretlerinden oluşur. Günümüzde Mamış aşireti Savukbulak-Neğede arasında (Sulduz bölgesinde) yerleşmektedir. Osmanlı (Irak) Arazisinden göçen Mengurlar Serdeşti ve Piran aşireti Hana şehri ve köylerini ele geçirmişler. Dehbokri aşireti de 18. Yüzyılın sonunda Bayram Ağa önderliğinde Diyarbakır’dan Azerbaycan’ın Savukbulak bölgesine göçmüş ve bu göç için çeşitli sebepler, örneğin kuraklık ve kıtlığı göstermişler. Bu aşiret günümüzde Bukan şehri ve çevresinde yaşamaktadır. Gevrek aşireti kendilerini Vesman Ağa ve Hazar Ağa’nın torunları sayıyor ve Mengurlardan birkaç yıl önce Azerbaycan’a göçmüşler. Feyzullah Beygi aşireti ise kendilerini Teymuri’ler döneminde Irak’ta yaşamış olan Fakih Ahmet Dareşmane’nin torunları sayıyorlar. Azerbaycan’a gelişlerinin sebebi ve tarihi belli değildir.

Şakakan aşireti Osmanlı arazisinin doğusunda yaşıyordu. Bu aşiretin çeşitli tayfaları Sefevi devletinin kuruluşu döneminden itibaren yavaş yavaş Azerbaycan’a göçmüşlerdir. Bu aşiretler 20.yüzyıla kadar yılın yarısını Osmanlı topraklarında geçiriyor, bir nevi ikili vatandaşlığa sahiptiler. Celali aşireti (20 bin kişi) ise Şah Abbas döneminde Osmanlı Sadazam’ı Kuyucu Murat Paşa ‘nın önünden kaçarak Safevilere siğınmişlar. Şah Abbas bu Celalilerden Sekiz binini Beradust bölgesinde digerlerini Makı cıvarında yerleştirmiştir. Görüldügü gibi Kürt yazar ve tarihçilerine göre Kürt aşiretleri Azerbaycan topraklarına diger yerlerden gelmiş ve burada heh bir tarihi köke sahip değilerdir.

Batı Azerbaycan’ın demografik yapısı
İran’da bulunan etniklerin nüfusu hakkında resmi bir istatistiksel veri bulunmamaktadır. Bu yüzden Etniklerin Nüfusu konusunda söylenen sayılar tahmine dayalıdır. Yazıda İran İstatistik Merkezi’nin Son verilerine dayanarak günümüzde Batı Azerbaycan bölgelerinde yaşayan Kürt nüfusu hakkında bilgi verilecektir.
Batı Azerbaycan’ın Kuzeyinde Türkiye ve Kuzey Azerbaycan’la ortak sınırları bulunan Makı vilâyetinin çevresinde Milan, Celali ve Heyderanlu Kürt aşiretleri dağınık şekilde yaşamaktadırlar. İran İstatistik Merkezi’nin son verilerine göre Celali (Halikanlu) aşireti 15796 (2238 Aile), Milan aşireti 11502 (1686 Aile) ve Heyderanlu 1396 kişi (183 Aile)den oluşur. Yani bu bölgede tahminen 28694 Kürt halen konar göçer hayat sürdürmektedirler. Celali aşiretinin nüfusu UNESCO’nun 1963 yılında verdiği rakama göre 1135 aileden ibarettir. Yukarıdaki rakamlara dayanarak %3 artışla bugün bu aşiretin nüfusu 15 bin civarında olmalıdır.

Bu aşiret günümüzde Azerbaycan’ın batısında göç eden en büyük aşirettir ve bölgede göç halinde yaşayanların %48.2’sini oluşturur. Milan aşiretinin nüfusu 1963’te 2030 aile olarak kaydedilmiştir. Bu rakamı yukarıdaki verilere dayanarak %3 artışla hesaplarsak günümüzde bu aşiretin nüfusu 27 bin kişi civarında olacaktır. Hayderanlu aşiretinin nüfusu 1963 yılında 1800 kişi (300Aile) olarak açıklanmış, %3 artışla bu aşiretin nüfusu 4 bin civarında olmalıdır yani günümüzde bu aşiretlere mensup 46 bin kişi yaşamaktadır. İran İstatistik Merkezi’nin son verilerine göre Makı ve Çaldıran vilayetinin nüfusu 174199 kişi tahmin ediliyor. Makı şehrinin nüfusu 36747 kişidir. Şehrin Kürt nüfusu %10 (3674) olarak tahmin ediliyor. Yani bu bölgede yaklaşık 50 bin Kürt yaşamaktadır. Bu da Bölge nüfusunun %28’i civarındadır.
Kürt aşiretlerinin yaşadığı diğer bir bölge Hoy vilâyetidir.

Bu bölgede Küresünnü ve Memkanlu aşiretleri Türkiye sınırlarında yaşıyorlar. Son verilere göre Küresünnü aşiretinin göç eden nüfusu 1835 kişi (239 aile)dir. 1962 verilerinde bu aşiretin nüfusu 400 aile, yaklaşık 2500 kişidir. Memkanlu aşireti de Türkiye ile Güney Azerbaycan sınırlarında yaşıyorlar. Son verilerde aşiretin göç eden nüfusu 901 kişi (115 aile) olarak belirlenmiştir. 1962 verilerinde aşiretin nüfusu yaklaşık1500 kişi (250 aile) olarak tahmin ediliyor. Günümüzde Sefaiye, Zerabad, Zeri ve Kotur bölgesinde yaklaşık 35 bin Kürt yaşamaktadır. Hoy vilayetinin nüfusu 425.859 kişidir. Hoy şehrinin nüfusu ise 163.838 civarındadır. Burada da nüfusun %8’inin (13400 ) Kürtlerden oluştuğu tahmin ediliyor. Yani bölgede yaklaşık 40-45 bin Kürt yaşamaktadır. Bu da toplam Hoy bölge nüfusunun %10’unu oluşturuyor. Bölgede ayrıca yaklaşık 8 bin Ermeni yaşamaktadır.
Hoy Urmu arasında bulunan Salmas bölgesinde de Kürt aşiretleri yaşamaktadır. Çehrık, Küresünnü, Delzey, Kuhsar; Ketban köylerinde Yaklaşık 35 bin nüfusa sahiptirler. Salmas vilayetinin nüfusu 119.667 kişi civarındadır. Salmas şehrinin nüfusu ise 71.968 kişidir. Burada da diğer bölgelerde olduğu gibi şehrin %10’unu (7190) Kürtlerin oluşturduğu tahmin ediliyor. Yani bölgede yaklaşık 42 bin Kürt yaşamaktadır. Buda toplam Salmas bölge nüfusunun %30’unu oluşturuyor. Ayrıca bu bölgede yaklaşık 20 bin Ermeni ve Asuri yaşamaktadır.
Azerbaycan’ın Batı bölgelerinin merkezi konumunda olan Urmu şehri Azerbaycan’ın en eski ve tarihi şehirlerindendir. Ahmet bin Yakup, Alboldan kitabında şöyle yazıyor: “Urmiya Azerbaycan’ın büyük ve eski şehirlerindendir. İslam’dan sonra Urmiya Marağa’dan sora Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri konumundaydı.
Urmu’nun Kuzey Batısında Salmas’la Urmu arasında Türkiye ile Azerbaycan sınırlarında Sumay ve Beradust bölgesinde Şakakan aşireti yaşıyor. Son verilerde Şekakan aşiretinin göçer nüfusu 923 kişi (112 aile)’dir. Günümüzde Türkiye ile Azerbaycan sınırlarında Urmu’nun Sumayibradust bölgesinde 41.332 kişi, Azerbaycan’la Irak sınırlarında Silvane bölgesinde (Tergiver, Mergver, Deşt) ise 58.883 Kürt nüfusu olduğu tahmin ediliyor. Urmu vilayetinin nüfusu 969.129 kişidir. Urmu şehrinin nüfusu ise 467840 kişidir. Burada nüfusun %20’sini (86 bin) Kürtlerin oluşturduğu tahmin ediliyor. Böylelikle Urmu bölgesinde 168.215 Kürt yaşamaktadır. Bu da Urmu bölge nüfusunun %16’sını oluşturmaktadır. Bölgede ayrıca yaklaşık 65 bin Ermeni ve Asuri yaşamaktadır.
Görüldüğü gibi Batı Azerbaycan’ın Kuzey bölgesinde (Makı, Hoy, Salmas, Urmu) yaklaşık 1.688.854 kişi yaşamaktadır. Bu bölgedeki Kürt nüfusu ise 305.215 kişidir. Buda bölge nüfusunun %18’unu oluşturur. Bölgede ayrıca 80 bin civarında Ermeni ve Asuri yaşamaktadır ki buda nüfusun %5’ni oluşturur. Bu rakamlara dayanarak bölge nüfusunun %77’sını Azerbaycan Türklerinin oluşturduğu saptanır.
Sulduz bölgesi Urmu Gölü’nun güneyinde bulunmaktadır. Bu bölgede Karapapak Türklerinin yanı sıra Zaza, Piran ve Mamış Kürt aşiretleri de yaşamaktadır. Türkler Negede şehri ve civarında, Kürtler ise Uşnu ve Hana (Piranşehr) şehirleri ve civarında yaşıyorlar. Bölgenin toplam nüfusu 348.603 kişidir. Karapapak Türklerinin nüfusu yaklaşık 140 bin kişidir. Buda bölge nüfusunun %40’nı oluşturur. Yani bölge nüfusunun yaklaşık %60’nı Kürtler oluşturur.
Kürtlerin yaşadığı diğer bir bölge Savukbulak bölgesidir. Bu bölgede Mukri, Mamış, Dehbokri, Mengur ve Gevrek aşiretleri yaşıyor. Bölge tamamıyla Kürtlerin eline geçmiştir. Savukbulak (Mahabad) bölgesinde 225.074, Bukan’da 235.153 ve Serdeşt’te ise 85.969 kişi yaşamaktadır. Bölgede toplam 546.196 Kürt nüfusu yaşamaktadır.
Batı Azerbaycan’ın Güney bölgelerinde Koşaçay, Sayınkala, ve Tikantepe şehirleri bulunuyor. Koşaçay bölgesinde 23920 kişi yaşıyor. Koşaçay Kürtlerin en az sıza bildikleri şehirdir. Köylerinde ise yaklaşık 40 bin Kürt yaşamaktadır. Sayınkale’nin Nüfusu 87.868 kişi olarak tahmin ediliyor. Şehirde 3000 civarında, Mahmudcık, (Şii Kürtleri) Sefehana, Aktepe gibi köylerde yaklaşık 30 bin Kürt nüfusu bulunmaktadır. Tikantepe bölgesinde toplam nüfus110487 kişi tahmin ediliyor. Şehirde 42332 kişi yaşıyor ki bunun yaklaşık 10500 (%25)’ü Kürt’tür. Köylerinde ise yaklaşık 25 bin Kürt yaşıyor. Bu bölgenin Toplan nüfusu 437.240 kişidir ve bölgede yaklaşık 108 bin Kürt nüfusu bulunuyor. Buda bölge nüfusunun yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır.
Sonuç olarak Batı Azerbaycan’da 3.020893 kişilik nüfusun yaklaşık 1.853000(%61) Azerbaycan Türkü, 1.168.014’unu (%37) Kürtler; 80.000’ini (%2) ise Ermeni ve Asuriler oluşturuyor. Bu ise Kürtlerin Güney Azerbaycan nüfusunun yaklaşık (%7 )’sini oluşturmaktadır.

Batı Azerbaycan’da Kürtlerin yayılma sebepleri
19. yüz yılın sonları, 20. Yüz yılın başlarında Azerbaycan’da büyük bir değişim yaşandı. Türk aşiret yapısı ortadan kalktı ve Donbili, Avşar, Makuyi ve diğer aşiretler konar göçer hayat tarzını bırakıp Azerbaycan köylerine yerleşti, buna karşın Celali, Milan, Dehbokri ve Belbas birliği gibi Kürt aşiretleri, aşiret yapısını koruyarak harbi ve siyasi denge onların lehine değişti. O güne kader Kürt isyanlarını Tebriz ve Tahrana ihtiyaç olmadan Türk aşiretleri başarıyla bastırırdı. Türk aşiretlerinin yerleşim hayata geçmesinin ağır sonuçları Şeyh Obeydullah Şemzini ve Simko isyanlarında açıkça görüldü. Osmanlı tâbiiyetinde olan ve Azerbaycan Kürt aşiretleri içinde de nüfuz sahibi Şeyh Obeydullah Şemzini 1881 yılında Güney Azerbaycan‘a saldırdı.
Kürtlerin Yağma ve katliama olan içgüdüsel eğilimleri onları Şeyhin etrafında birleştirdi ve Azerbaycan’da toplu kıyım yaşandı. Kürtler yağma amacı ile Köylere girdi ve önlerine çıkan herkesi oldurdu. Şeyhin oğlu Abdulkadir ve Osmanlı’dan kaçarak Savukbulakta yerleşen Mergver aşiretinin ağası Hamza Ağa Koşaçay’a saldırarak Cami ve Köyleri ateşe verdi. Melikkendi de Koşaçayla aynı kaderi paylaştı. Bu olaylarda onlarca köy tahrip edildi ve on binlerce kişi yaşamını yitirdi.

Birinci dünya savaşı artı Ermeni, Asuri ve Kürt isyanlarının zararları Azerbaycan için daha ağır ve korkunç sonuçlar doğurdu. Örneğin Urmu ovalarındaki 300 köyden tamamına yakını tahrip edildi. Urmu’nun nüfusu 25 bin den 5000’e düştü. Kürt aşiretleri Katliam ve yağma peşindeydi. Bu aşiretler Şakakan aşiretinden olan ve Hoy’la salmas şehirleri arasındaki köyleri ele geçiren Simko tarafından yönetilirdi. 20 yıl (1905-1926) boyunca Azerbaycan’ın batı bölgelerinde terör estiren Simko ve Kürt aşiretleri bölgenin nüfus dengesini ve yerleşim alanlarının değişmesine sebep oldu.

Bu olaylarda en az 150 bin Azerbaycanlı yaşamını yitirdi. yüzlerce köy tahrip edildi ya da daha emniyetli bir yaşam için boşaltıldı. Bu araziler Kürtler tarafından İşgal edildi. 1930’larda Rızahan’ın Tahtakapı (aşiretleri zorla yerleştirme) siyaseti ile artık boşalmış Türk köyleri Kürtlere kaldı. Rizahan ve Fars teorisiyenleri Türkiye ile Güney Azerbaycan arasında bir tampon bölgesinin oluşturulmasının İran’ın güvenliği açısından önemli olacağı düşüncesindeydi. 2.dünya savaşı bölgeyi yeniden Karıştırdı. 1941 yılında Rizahan hakimiyetten düştü ve bölge Ruslar tarafından işgal edildi. Sürgüne gönderilen aşiret ağaları geri döndü ve geleneksel hayat yeniden başladı. Rus ordusu Urmu’ya girmeden önce İran ordusunun bırakıp kaçtığı silahlarla Kürtler şehirde katliama başladı. Urmu pazarını yağmalayıp ateşe verdiler.1942’de Kürt, Ermeni ve Asuriler Özgürlük adında bir örgüt oluşturup Azerbaycan köylerini yağlamaya başladılar. Yüzlerce kişi öldürüldü ve 2000 aile köyleri boşaltıp kaçmak zorunda kaldı.

Urmu ve kuzey bölgelerde bu olaylar yaşanırken Güney bölgelerde, Savukbulak’ta ise olaylar daha farklı boyutta gelişmekteydi. Bu yılın eylül ayında “Komale Jiyan Kürdistan” (Kürt Yaşam Partisi) partisi kuruldu ve arkasından 10 bin Km kara alanı kapsayan özerk bir bölge oluşturuldu ve böylelikle savukbulak (Mahabad) Kürtçü harekatın merkezi konumuna geldi.
Ak devrim olarak nitelendirilen toprak ıslahatı da birçok köyün Azerbaycan feodallerinin malikiyetinden çıkıp Kürt köylülerine verilmesine sebep oldu. Yani 1970 devrimine kader geçen sürede Kürtler dağlardan enip köylere yerleşme aşamasını bitirmiş oldular. Bu arada özellikle 1950’lerden sonra Nüfus hızla arttı ve 20 yıl içerisinde ikiye katlandı. Devrimden sonra Kürt ve Sol örgütlerin silahlı mücadelesi bölgeyi yeniden karışıklığa sürükledi ve nüfusun yer değişmesine sebep oldu.

Örneğin Savukbulak’ın Viranşehir, Yazdağı, Halfiyan, Hantavus, Molladeresi, Beykankala ve diğer bölgelerinde yaşayan Şahsevenler’in köyleri ateşe verildi ve butun varlıkları talan edildi. Şahsevenler bu felâketten sonra bölgeyi terk etmek zorunda kaldılar. Hana şehri sakinleri de aynı kadere mahkum oldular. Bu dönemde Kürt nüfusu yoğun olduğu bölgelerde var olan butun Türk köyleri baskılar sonucu göç etmek zorunda kaldı. Devrimden sonra önemli diğer bir olay da Kürtlerin Azerbaycanlıların yaşadığı şehirlere göç etmesidir. Devrimden önce şehirlerde kayda değer sayıda olmayan Kürtlerin nüfusu günümüzde Türklerin yaşadığı şehirlerde %5 ile %25 oranında artmıştır. Batı Azerbaycan’da nüfus dengesini etkileyen diğer bir faktör da Kuzey Irak’ta yaşanan olaylardır.
Bu olaylar 1942’den bu yana Batı Azerbaycan’ı, nüfus değişiminin yanısıra siyasi ve ekonomik olarak da etkilemektedir. 1945’te Irak ordusuna yenilip sınırı geçen Barzan aşiretinden 10 bin Kürt Azerbaycan’a geldi. Üç bin kişilik silahlı güce sahip olan aşiret, Kadi Muhammet’in Kurduğu özerk bölgenin savunucusuna çevrildi.
Barzani’nin beklenmedik gelişi olmasaydı büyük olasılıkla Kürt partisi amaçlarına ulaşamazdı . 1965 yılından itibaren İran’ın kuzey Irak Kürtlerini desteklemesiyle savaş süresince Irak Kürtlerinin Güney Azerbaycan’a sığınması hız kazandı. Mart 1975’te İran ve Irak sınır problemlerini çözme konusunda anlaştı ve Kuzey Irak’ta merkezi hakimiyetle savaşan ve İran desteğini kaybeden Kürtler yenilgiye uğradı, bunun üzerine Saddam ordusunun saldırısına uğrayan 100 bin Kürt bölgeden kaçarak önceden Azerbaycan’a sığınmış diğer 100 bin kişiye eklendi.

1987 yılına kader 50 bin kişi, ağustos 1988’de ise 100 bin kişi yeniden sınırdan geçti ve Azerbaycan’ın köy ve şehirlerine ayrıca Hoy, Urmu ve Uşnu civarında oluşturulan barınaklara yerleşti. Bunlardan en az 50 bin kişinin geri dönmediği tahmin ediliyor. Bölgedeki karmaşa ve sınırlardaki otorite boşluğu Kaçak ve kayıt dışı geliri artırdı, bu da sınır bölgelerinde yaşayan Kürtlerin alım gücünü artırarak özellikle şehirlerde arsa almalarına olanak sağlamıştır.
Sonuç
Güney Azerbaycan’ın batı bölgeleri jeopolitik özelliği nedeniyle daima çekişme merkezi haline gelmiştir. Kuşkusuz Azerbaycan’ın batı bölgelerinde potansiyel tehdit, sınırlar arasında yerleşmiş olan Kürtlerdir. Bu yüzden bölgede nüfus faktörü oldukça önem kazanmaktadır. Kürtlerin yayılma politikaları bölgede nüfus dengesini onların lehine değiştirmektedir. Gelecekte bir otorite boşluğu yarandığı durumda Urmu Gölü’nün güneyindeki toprakların (savukbulak ve çevresi) tamamen Kürtleşmesi ve Kürtlerin bölücülük çaba ve eğilimleri sonucu Azerbaycan’ın bu bölgesinin büyük çatışmalara sahne olacağı kaçınılmaz gözükmektedir.

Talas Avşarlı Günaztac (Güney Azerbaycan Tanıtım Cemiyeti) Başkanı

Hakkında khodkar

Cevaplayın

Mail adresi yayınlanmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlenmişlerdir *

*

Yukarı ilerleyin