Ana Sayfa / Tarih / İran'da Kuresunniler / İran’da ki Küresünnü Olayları 1917-1922

İran’da ki Küresünnü Olayları 1917-1922

Küresünni Mintikasında 1917-1922 de Cereyan Eden Olaylar
Bu yazılarda detaylı bir şekilde o zamanki ermeni zülümleri ve sonrası Osmanli devletinin Küresünnilerin yardımiyla nasıl müslüman halkını Ermenilerden kurtarması ve sonrada Osmanlı çiktiktan sonra İsmail Simitgonun yaptıkları anlatilmiştir.

Aşağıda okuyacağınız yazılar merhum “Mirza Ebulkasim Eminulşere Hoyi“ 1917 ve sonrasi yillarinda vakayinigar(olaylari yazan) ve sayilan kişilerden biriymiş ki bu dönem Gacar(kacar) silsilesinin son dönemlerine rasladiği için kendi yazilarini kacar uslubi farscasiyla yazmiş ki özet olarak Küresünni sitesinde yayinlanmak üzere tercume ediyorum ki burada yazarin kendi adiyla geçen sözler aynen tercüme edilecektir, bu demektir ki “ben” sözı Hoylı Ebulkasim demektir. Burada yazilanlarin original olan kismi yani farscasi sitemizin farsca bölümünde bulunmaktadir ki bu linkden ulaşa bilirsiniz.
www.kuresunni.com
Bu yazılarda detaylı bir şekilde o zamanki ermeni zülümleri ve sonrası Osmanli devletinin Küresünnilerin yardımiyla nasıl müslüman halkını Ermenilerden kurtarması ve sonrada osmanlı çiktiktan sonra İsmail Simitgonun yaptıkları anlatilmiştir.

Küresünniler o dönemlerde ermeniler saldirdiğinda müslüman olduklarindan dolayi ermenilerle savaşmişlar ve bu dönemde silahlanmişlar ki osmanlı geldikten sonra Küresünni yerlerinde yerleşmişler ve çok önemli rol oynamişlar çünkü osmanlilarla ayni milliyeti ve o zaman çok önemli olan ayni dini ve mezhebi taşiyorlardi ki o zamanki savaşlar ermeniyle türk arasında olarak geçmiyordı, müslüman ve hiristiyanlar arasında muharibeler oluyordı ve bütün o zamanki yazilarda müslüman ve nesariler (hiristiyanlar) arasinda olan savaşlar olarak yad ediliyor nitekim kürt aşiretleri bile ciddi bir şekilde hiristiyanlarla savaşmişlardir.

Yazarin belirtdiği gibide Osmanlilar ciddi ve mertce savaşlarindan sonra Urmiye ve Salmasi ermenilerin elinden alip müslümanlara veriyorlar ve kendileride 3 sene boyunca bu yerlerde islamı ittihat ve birlik yaratmakla meşkul oluyorlar. Osmanlilar çiktiktan sonra bu sefer sünni şii savaşi çikiyor ve bu konu ozamanlar okadar önemliymiş ki şiiler sünnilerin kanını dökmeyi sevap biliyorlardı ki Küresünilerin şiilerin tevessütüyle öldürülmeleri bunlari isbat eden faktörlerdendir. Bu yüzden osmanlilar gittikten sonra kürt aşiretileri isyan ettiklerinde Küresünniler ozaman güclü fakt olan mezhep yönünden kürtlerle ayni ve millet olaraktansa şiilerle aynidirlar. Küresünniler kimin yaninda yer almaklarini şaşirmişlar oyüzden Küresünni aksakalları toplanip ve karara gelmişler ki kendilerine saldiri olduğu halde mudafie edecekler ama bu davada tarafsiz kalacaklar.

1921 savaşlarini nekadarda milliyetçi azeriler türkle kürt savaşı olarak tanitmaya çalişsalar bile bu savaşlar sünni, şie arasında cereyan etmekteymiş ki bu yazarda hiç biryerde türk kelimesi işletmemiş ve heryerde müslüman halkı diye söz etmiş. İranda (güney Azerbaycanda) bazen yanlişlikla sünnilere kürt diyorlar ve kürtmüsün acemmisin diye soruyorlar, ki tam tersine Vanda acem sünni olan türkler yani Küresünnilere hitap ediliyor hatta şimdi İranda kürtmüsün şiimisin diye soruyorlar ki buda bu tür ifadelerin nekadar yanliş olduğunu göstermektedir nasil ki şiilik mezhepdir kürtlükse milliyet.

Bu anlatdiklarimiza dayanarak yazar bizide sünni olduğumuz için ayirmamiş ola bilir ama bu bir gerçektir ki her ne kadar asimile olsalarda Küresüniler asil Türklerdendirler ve her zaman Türkün yaninda olmuşlar. İran Türkleri içinde Küresünniler azeri milliyetçilerinde belirtdiği gibi sünni olduklarindan dolayi fars içinde en az asimile olan türklerdendirler halbuki diger şii azeriler farslarla ayni mezhep taşitiklari için ve belirtdiğimiz gibi o zamanlarda mezhep çok güclü bir rol oynadiğindan dolayı farsla karişmiş ve bizden daha çok asimile olmuşlar.

O dönemlerde yani Osmanlilar İrandan ciktiktan sonra Küresünnilerden şahis olarak kürtlere veya merkezi hükümete yani şii türklere yardimda bulunanlar olmuştur ki merkezi hükümete mektup yazanlar , halk dilinde nasil ismail simitgodan kurtarilmalari ve nasil altin toplayip onlari öldürülmeden kurtarilmalari vardir, ama bir gerçek budur ki Küresünniler bu savaşlarda tarafsiz kalmiştir ki bu yazidada yazar verdan halkinin devlet adamlarinin yakilmasina verdanlilar nasil karşi çikiyor, yazilmiştir ve Şekeryazi yerlerinde cereyan eden savaşlarda şekeryazililarin iştirak etmemekleri buna bir isbattir. Ben yazılara aydinlik getirmek amaciyla kendi fikirlerimi { } arası bildireceğim.Umarim bu tercüme 1917 ta 1922 yıllarindaki olaylari iyice anlatmaya yardimci olur.
Bu yazı uzun olduğundan dolayı kisim kisim edilerek ve tabii ki Küresünnilerin yaşadıklari Urmiye, Salmas, Hoy. Makü(Çaldıran) ve Sovukbulakla (Şimdiki adı Mahabad) ilgili kisimları tercüme edilecektir .

1- Ermeni İsyanlari ve Urmiyedeki çatişmalar

2- Rusların Ermenilerden himayeleri

3- Tebriz hükümetinin Ermenilerden silahlarinin alinmasi emri

4- İsmail Simitgo

5- Ermeni lideri Marşimonun İsmail Simitgo tarafından öldürülmesı

6- Perviz hanin Salmasdan Hoya köçmesi

7- Ermenilerin Urmiye ve Salmasda yaptiklari cinayetler

8- İsmail Simitgonun Ermenilere yenilmesi

9- Van ermenilerinin Osmanlilar tarafından yenilmeleri

10- İrevan (Yerevan) ermenileri Anderanik liderliğinde Hoya saldırmaları

11- Urmiye,Salmas ve Hoyda İslam birliğinin yaradılması

12- Kurt lideri İsmail Simitgo İsyanları

13- İran devletinin kürtlerle yaptığı neticesiz savaşlar

14- İran devletinin kürtlerle yaptığı ikinci neticesiz savaş

15- İsmail Simitgonun Savukbulak şeherine saldırması

16- İsmail Simitgonun devlet adamlarinin öldürüb talan etmesi

17- Ismail Simitgonun yenilmesı

18- Küresünnilerin devlet tarafından silahlarinin alinması başka bir kitabtan

1-Ermeni İsyanlari ve Urmiyedeki çatişmalar

Ilk önce bunu bilmek lazimdir ki Marşimon ermeni milletinin ruhani lideridir ki kendi iddiasina göre soyu Şemun-ibni-elsefa hazretlerine ki hazreti mesihin hevvarilerindendir , yetişiyor ve bu millet bu şahisa o kadar inaniyorlardı ki onu herşeye agah ve dunyanin her gizliliklerinden haberi olan biri biliyorlardi.

Bendeniz bu şahsı Hoyda gördüm ve görüşüne gitdim. Çok güzel ve akyüzlü ki riyazet eserleri sifatında belliydi. Dervişler gibi başinda çeheltar ki üstünde dolaşık tacı vardı.

Diyorlardı ki çok zamanlarini riyazete ve hayvan terkine ve erbeinlere geçiren biridir. kendisi iddia ediyordı ki Hz.Ali hlifeliğinde o hazret Nesarilerle bir peyman bağlamiş ve bir “Ceziyye” olara bağlamiş ki o anlaşma av derisinde kufi yazisiyla ki hzşAlinin katibi yazmiş, onlarin kilisasinin mahzeninde bulunmaktadır. {Ceziyye bir nevi vergidir ki eskiden islami memleketinde yaşayan müslüman olmuyan kitab ehline bağlaniyordı, deniliyor.}

Eskiden Nasranilerin(hiristiyanlarin) çoğu Urmiyede yaşiyorlardi ve İran hükümetine bağlıdırlar , Salmasdada bir kasaba Hosroabad adiyla ki yaşayanlarinin hepsi hiristiyanlardı. Orada amerikalilar bir büyük kelisa yapmişlar ve bir nakus asmişlar , birde piyano getirmişler ve bir okul düzeltmişler ki orada herzaman fereng hanları ingilizlerin hizmetinde olarak hiristiyan çocuklarina ders veriyorlardı. Onlar ibadetlerini musikiyla yapiyorlar aynen sufiler gibi ki ibadetlerini def ve surnayla yapiyorlar.

Rusların İrana geldiklerinden sonra hiristiyanlar hakikatende yeni can bulmuşlardi ve aşiri derecede cesaret bulmuşlardı ki kendi hayallarinda memleketi kendilerine ait biliyorlardı ve o yuzden ki bu haçperest millet genelde akılı ve dünya işlerinde kendilerine özgü bir fealiyet ve ciddiyetleri vardır. Ermenilerle nesranilerin arasındaki milli ve mezhebi ayrılıklara bakmiyarak birleşmiş bir millet gibi el ele vermişler, mezhebi ihtilaflarına rağmen. Muslümanlarin tersine ki kendilerine çeşitli mezhepler ve meslekler edinmişler ve hiç bir zaman islami ittihat ve birlik aralarında görülmemektedir bu yuzdende dünyada zelil ve zebun olmuşlar ve hiç bir işi ilerletemiyorlar ki bu bir kötü talihdir ki müslümanlarin başındadir nitekim nifak yılan başı gibi islamilerin göysünden yüz gösterir ve işleri başarisizlığa uğratır.

Devlet bütün birlikten doğar devletsizlik nifaktan doğar

2- Ruslarin Ermenilerden himayeleri

Nasıl ki Ermeniler meşrute olaylarını ve Rusiye devlet devrimlerini duydular ve gördüler ki Ruslarin kendisi bile ikiye ayrilmişlar, bazı balşevik diğerleri bolşevik olmuşlar. Bolşevikler devlet ve saltanat taraftarlaridir, balşevilerin tersine ki milli insanlardirlar ve devletin meşrute olmasinin taraftaridirlar ve İran ve Osmanlı meşrutecileri gibi meşrutiyyeti 4 usula bağlı biliyorlar. Birinci hürriyyet ikinci musavat ve muvasat üçüncü kardeşlik dördünciyse insaf ve edalet. Lakin ruslar Nikalay ve istibdadi saltanat zamanı okadar zahmetler ve eziyyetlere düşmüşdirler ki kendilerinde bir fırsat bulduklari an artık hürriyyet, musavat ve şafakata bütün yüreklerini vermiş bütün mezhepleri, erkan ve dinleri irtika itmeğe sonra musavati okadar ilerletdiler ki bütün mahlukatı beraber mal ve mülke sahib olmalarına cayiz bildiler, nasil ki on baş hayvan mesela erkek it bir dişi itin peşinde kaçiyorlar ki onlara hiç bir sözümüz yoktur ama diyorlar ki insanlarda böyle olmalı ve bütün mal mülkde insan oğlünün arasında beraber paylaşmalıdır çünkü insanlar kardeştirler ve herşey ki bu kardeşlerin arasında düşmanlığa ve savaşa neden oluyor kaldırılmalı. Bunlar 4 esastan ibaretdirler. Birinci mezhep ihtilafı ikinci zenginlik ihtilafı ki birifakir diğeri zengindir üçüncü kayrimankul sahibliğinin farkliliği dördüncü devletler hüdüt farkliliği ki hepsi kaldirilmalidir ki heryer allahın mülküdür. Bu fasit hayallarar ki millet mezdek ruhına rahmet gönderir oldu. Eaze allah menh cemio-elmusleminاعاذ الله منه جميع المسلمين {ozamanki insanin sosiyalizmden ve komonistden anlayişidir}

İrandaki Rus saldatlari (Rus askeri) yavaş yavaş yukarıdakilardan ve uslerinden olan korkuyı canlarından atmiş okadar ki Hoy çarşısının önünde nanecib saldat kendi komutaninin karisini kucağına çektı ve o kadini her kesin önünde rezil etdı.

Reşt, Gezvin, Erdebil ve kirmanşahin sultanabadindan haber geldi ki balşevik olan saldatlar fermansizlik ediyorlar ve çarşilari garet edip yakiyorlar, onlardan bir kismi Hoya geldiler.

Takriben 20 gün saldatlarin gelmesinden önce Rus konsulu Bradon haci Nezmolselteneye Efşara ki Hoyun valisiydi arkadaşlik adina haber vermişdi ki bir bölük saldat kaç gün sonra Hoya gelecekler ki balşevikdirler ve dükkanlari garet edip yakiyorlar ki ehaliye haber verin ki kiymetli eşyalari dükkanlardan kaldirsinlar. Müslümanlarda onlara yardim edip dükkanlari kırıp mallari götürüyordular ki o gün çarşida birtane çalınmamiş dükkan kalmadı.
Deavam edecektir…
Firuz Saeidi

Hakkında khodkar

Cevaplayın

Mail adresi yayınlanmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlenmişlerdir *

*

Yukarı ilerleyin