Ana Sayfa / Tarih / Diğer Ülkeler / Tarihçilerin Küresünniler Hakkında ki Düşündükleri
Tarihçilerin Küresünniler Hakkında ki Düşündükleri

Tarihçilerin Küresünniler Hakkında ki Düşündükleri

Tarihçilerin Küresünniler hakkında aynı fikirde oldukları bir konu üzerinde durmak istiyorum. Küresünniler Çepni Oğuzlarındandırlar ki, ilk Türk boylarından olarak çok çok eskiden Çin’in batısından yola çıkarak Kafkaslardan gelmişler ve Hazar denizinin güneyinden (İrandan), Güney Azerbaycan’dan Türkiye’ye geçerek Anadolu’dan Karadeniz civarına gitmişlerdir. Çünkü tarihte bu bilgileri bulmaktayız;

1043 yıllarında Ebulheyce Hezbani yönetimindeki ve Urmiye’de bulunan Türkmenlerin Van Gölü akınları yaparak Bizans generali Hacik’in kuvvetlerini mağlup ettiğini ve Hacik’in de bu çalışmalar sırasında öldüğünü görmekteyiz. 1045 yılında Tuğrul Bey’in emirleri doğrultusunda Mardin ve Diyarbakır bölgesindeki Türkmen beylerinden Oğuz oğlu Mansur, Göktaş, Anası oğlu, Boğu gibi beyler Van Gölü bölgesindeki Bizans kuvvetlerini yenilgiye uğratmışlardır. Sultan Tuğrul 1045 yılında bizzat komuta ettiği ordusuyla Muradiye (Bergiri) ve Erciş’i fethetmiştir. Tuğrul Bey burayı almaya muvaffak olamamıştır. 1064 yılında Sultan Alpaslan’ın oğlu Melikşah tarafından Van’ın etrafındaki birçok kale ve şehir fethedilmiştir. Sultan Alpaslan fethedilen bölgenin yönetimini sefere katılan yasal emirlere bırakmıştır. Van Gölü Bölgesi Nahçıvan Emiri Sakaroğlu Ebu Duef yönetimine geçmiştir. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra ise Türklerin Anadolu’daki ve bölgedeki egemenlikleri tam olarak sağlanmıştır.
Buradan da anlaşılacağı üzere Çepni Türkleri İran’da yerleşmişler, oradan Van tarafına yürümüşler, oradan da Karadeniz civarına gitmişler ve çeşitli yerlerde yerleşmişlerdir. Ayrıca Çepni boylarının Giresun’da da yaşadıkları tarih bilgileri içinde yer almaktadır. Bu konuda Tohid Melikzade Dilmegani Farsça yazılarında şöyle yazıyor; “Küresünliler Safavi döneminden önce Karadeniz civarında yaşıyorlardı ve Çepni Oğuzlarından bir bölüklerdi. Sufilik düşüncelerine meyilli olduklarından dolayı Osmanlı’nın şeriat hükümetiyle zaman zaman ihtilaflar yaşamışlardır.”

Nedeni tam belli olmayan sebepten dolayı Giresun’u yavaş yavaş terk etmeye başlamışlar. 1279 yıllarında toplu halde Sinop’ta bulunmuşlar ve zaman zaman Trabzon hükümdarıyla savaşmışlardır. Bozok sitesinde Tohid Melikzade Dilmegani ve Dr. Yaşar Kalafat şöyle yazıyorlar: “Giresunlu veya Küresünni Türkmen-Oğuz toplumu Azerbaycan’ın Hoy, Salmaz ve Urmiye bölgelerinde, Urmiye Gölü’nün batı kısmında yaşamaktadırlar. Güney Azerbaycan’da bu toplumun, Karadeniz’in Giresun bölgesinden geldikleri kanaati hâkimdir. Çepni Türkmenlerindendirler. Mezhepleri Caferî veya Hanefî değil, Şafiî’dir. Lehçeleri Karadeniz ve Tebriz Türkçesi arasında bir karakter arz eder. Şafiîlik Türkmen Türkleri arasında pek görülmez. Doğu Anadolu’da bir kısım Kırmanç ve Zazalar arasında görülür. Kuzey Mezopotamya’da Erbil ve Kerkük yöresinin bir kısım Türkmenleri arasında Şafiî inançlı aşiretler vardır. Bu durum Sünnî inançlı olan Osmanlı ve Şiî inançlı olan İran Türklüğü arasında yaşanan bir sıkışmışlığın sonucu, birlikte yaşadıkları Bahtinan ve Barzan Şafiî aşiretlerinden de etkilenerek, Şafiî oldukları şeklinde izah edilmektedir. Güney Azerbaycanlı aydınların kanaatine göre Giresun boyunun Anadolu’daki kesimi de birkaç yüz yıl evveline kadar Alevî inançlı idi. Türkiye Çepnilerinin bazı kesimlerinin hâlâ Alevî inançlı oldukları görüşünün yanı sıra, Çepnilerin eski Alevîler oldukları görüşünü savunanlar da vardır.”

Çepniler’den bir bölük, Uzun Hasan Bey zamanında Akkoyunlu hizmetine girmiştir. Bu Çepniler’in başında İl-Aldı Bey bulunuyordu. Hasan Bey’in 837 (1468-1469) yılında Bitlis’in fethine gönderildiği emirler arasında İl-Aldı Bey de vardı. İl Aldı Bey’in dirliğinin Doğu Anadolu’da olduğu anlaşılıyor. 883 (1478) yılında Yakup Bey, Uzun Hasan Beyin ölümünden sonra Akkoyunlu tahtına geçen ağabeyi Sultan Halil’in üzerine yürüdüğü zaman İl-Aldı Bey de ona katılmıştı. İki kardeş Hoy yakınındaki emirlerden Bayındır Bey, İsfendiyar oğlu Kızıl Ahmet Bey ile İl-Aldı Bey’i savaşın yapılacağı yeri seçmekle görevlendirmişti. İl-Aldı Bey Çepnileri’nin, Trabzon bölgesi Çepnileri’nden olmaları kuvvetle ihtimaldir.
Büyük bir olasılıkla o zamanlar İlaldı Bey İran’daki Küresünnilerin başında olan kişiymiş.

1548 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman zamanında Van valisi küresünnilerden birisiymiş ve aynı zamanda Urmiye valisi de küresünnilerdenmiş. Küresünniler 1585 M ve 1568M yıllarında Osmanlı Hükümdarı tarafından Safavilere yardımda bulundukları için Van, Erciş ve Ahlat kalelerinden ihraç edilmişler.

www.aleviform.com

Hakkında khodkar

Cevaplayın

Mail adresi yayınlanmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlenmişlerdir *

*

Yukarı ilerleyin