Felek sana neylemişdim
Bağrım başını kan eyledin
Bir yandan evim dağıttın
Bir yandan yardan eyledin
Sineme çekmişsin dağı
Bülbülsüz neyliyim bağı
Ömrümüzün bu son çağı
Gözyaşım umman eyledin
Dağıtdı mülkü malımı
Gurbete saldın yolumu
Gocatdın bükdün belimi
Haksız bir divan eyledin
Dağıtdın malı devleti
İskanım kıldın gurbeti
Çekmedim senden minneti
Katlime ferman eyledin
Gah kaldırıp indirirsin
Dost düşmana güldürürsün
Zindanlara saldırırsın
Yusuf’u Kenan eyledin
Şükür olsun sana Tanrım
Atdım gırığ geldi zarım
Gapımdaki hızmetkarım
Başımda sultan eyledin
Gazze’de ağlıyor kan
Felek yine oldu düşman
Keşki dönseydi bu zaman
İsminden de anlaşılacağı gibi Molla şâirlerden Molla Mehmet, medrese öğrenimini görmüş, Birinci Dünya Savaşına muharip olarak katılmıştır. Mezarı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin şakiten köyünde bulunan Molla Mehmet’in şiirleri, kendisi de bir şâir olan, Van’ın eşrafından oğlu Timurlenk Bozkurt tarafından toplanmış ama ne yazık ki bugüne kadar kitap halinde yayınlanmamıştır. Azeri şivesinin bütün özelliklerini taşıyan Van ağzıyla söylenmiş şiirleri halk şiiri geleneğini sürdürür. Aynı zamanda heccay olan şâirin dörtlüğüyle zamanındaki ehil ve layık insanların ülkenin nimetlerinden hak etmedikleri şekilde yararlanmalarını hicveder.
Van’ın bir yanı iskele,
Bekledim belki yar gele,
Uçan kuşlar gelmez ele,
Kardeş bu Van’da bu Van’da.
Bir yanı denize baker,
Içinde çeşmeler akar,
Sulan miski anber kokar,
Kardeş bu Van’da bu Van’da.
Doğusunda Erek dağı,
Her tarafı üzüm bağı,
Yiğitler kurmuş otağı,
Kardeş bu Van’da bu Van’da.
Unutulmaz bir kışı var,
Çok da sıcak değil yazlar,
Ah ne güzel olur bahar,
Kardeş bu Van’da bu Van’da.
Memedik’ten eser yeller,
Akköprü’de açan güller,
Durmadan öter bülbüller,
Kardeş bu Van’da bu Van’da.
Gazizade derki ferman,
Gelir gider bize yardan,
Her derde bulunur derman,
Kardeş bu Van’da bu Van’da